Tepeden tırnağa kadar vücudun her
tarafını hiçbir yer kuru kalmayacak şekilde yıkamak.
Fiil kökünden isim olan gusl, sözlükte; yıkanmak
ve temizlenmek manasına gelir. "Gasele" fiili de, kirin suyla
giderilmesi ve temizlenmesini ifade eder.
Erginlik çağına gelmiş her müslüman
erkeğin ve kadının şu durumlarda boy abdesti alması
gerekir.
1) Cünüplük; yani cinsî münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin (sperm) şehvetle vücut dışına çıkması.
2) Hayız
(kadının âdet görmesi) ve nifâs (lohusalık) hâlinin sona
ermesi.
Bu hallerde gusletmek farzdır. Bazı
durumlarda da gusletmek, sünnet veya müstehabdır. Meselâ; Hac ve Umre
yapmak maksadıyla Mekke ve Medine'ye girmeden önce, hac mevsiminde Mina ve
Müzdelife'de bulunmadan önce; yağmur duasından önce; herhangi bir
hayırlı iş için müslümanlarla bir araya gelmeden ve mübarek
gecelerde gusletmek sünnet ve müstehabdır. '
Namaz için alınan abdest "küçük
abdest" kabul edilerek, gusle "büyük abdest" veya "boy
abdesti" adı verilmektedir.
Guslün farzları üçtür.
1) Ağza
su alıp boğaza kadar çalkalamak.
2) Buruna su
çekmek ve yıkamak.
3) Tepeden tırnağa
bütün vücudu yıkamak.
Vücut yıkanırken en ufak bir yerin
kuru kalmamasına dikkat edilmelidir. Aksi taktirde gusül yerine gelmemiş
olur. Onun için kulaklar, göbek çukuru, saç, sakal ve bıyıkların
dipleri iyice yıkanır.
Guslün sünnetlerine gelince: 1) Gusle besmele
ve niyet ile başlamak. 2) Avret yerini yıkamak ve bedenin herhangi bir
yerinde pislik varsa onu temizlemek. 3) Gusülden evvel abdest almak. 4)
Abdestten sonra, önce üç defa başa, sonra üç defa sağ, üç defa
da sol omuza su dökerek her defasında bedeni iyice oğuşturmak.
5) Guslederken çok fazla veya çok az su kullanmaktan kaçınmak. 6)
Kimsenin göremeyeceği bir yerde yıkanmak. 7) Tenha bir yerde yıkanılsa
bile, avret yerini açmamak. 8) Guslederken konuşmamak. 9) Gusl bitince
bedeni bir havlu ile kurutmak 10) Gusulden sonra çabucak giyinmektir.
GUSLÜN ADABI
Guslün adabı aynen abdest adabı
gibidir.
Gusletmek isteyen kimse önce besmele çekerek
gusle niyet eder. Ellerini bileklerine kadar yıkar ve üzerinde yapışıp
kurumuş bir şey varsa onları temizler. Sonra herhangi bir pislik
olmasa bile avret yerlerini ve uyluklarını yıkar. Sonra sağ
avucu ile ağzına bolca su alarak iyice çalkalar; bunu üç defa
tekrar eder; oruçlu değilse suyun boğazına ulaşmasını
sağlar. Sonra yine sağ eli ile burnuna üç defa su çekerek iyice
temizler. Bundan sonra namaz abdesti gibi bir abdest alır. Şayet yıkandığı
yere su toplanıyorsa, ayaklan, abdest alırken değil gusülden çıkarken
yıkar. Abdest aldıktan sonra, önce başına, sonra sırayla
sağ ve sol omuzlarına üçer defa su döker. Her defasında vücudun
her tarafını iyice oğuşturur. Hiçbir yerinin kuru kalmaması
için dikkat eder. Bunun için saçlarının, sakallarının
diplerine, göbeğinin içine suyun ulaşmasını sağlar. Eğer
vücudunun bir yerinde, herhangi bir yaradan dolayı ilaç veya sargı
varsa ve fazla su bunlara zarar verecekse, bunların üzerinden suyu hafifçe
geçirmekle yetinir; bu da zarar verirse sadece eliyle üzerini mesheder.
Cünüb bir kimsenin veya hayız ve nifâs
hâlindeki bir kadının bu durumdayken yapması haram olan hususlar,
şunlardır:
Namaz kılmak; Kur'an niyetiyle Kur'an'dan
bir parça okumak (ancak dua niyetiyle okumak caizdir. Ayrıca Kur'an
ayetlerini çocuklara kelime kelime öğretmek, Kelime-i Şehâdet
getirmek, tesbih ve tekbirde bulunmakta da sakınca yoktur); Kur'an-ı
Kerîm'e ve onun en ufak bir parçasına dokunmak ya da tutmak (fakat bitişik
olmayan bir kılıf veya kutu içerisinde ise tutmak caizdir); Kâbe-i
Muazzamayı tavaf etmek ve zaruret olmadığı halde bir mescide
girmek ve içinden geçmek; Üzerinde ayet yazılı olan bir levhayı
veya buna benzer birşeyi tutmak.