KİTAPLARA İMAN

Amentünün esaslarından üçüncüsü de yüce Allah tarafından, Cebrail aleyhisselam aracılığı ile Peygamberlere indirilen bütün kitaplara iman etmektir. Bunlara vahy denir. Mesela Kur'an-ı Kerim Allah'ın vahyi ve kelamıdır.
Allahu Teala zaman zaman yolunu şaşıran insanlara Peygamberler göndermiş ve onlara ilahi hükümleri bildiren kitaplar inzal etmiştir. Müminler AIlah'ın gönderdiği bütün kitaplara candan ve gönülden iman eder, hiçbir ayetini yalanlamazlar. Kitaplardan birini veya bir ayetini inkar eden kafir olur.
 

VAHY NEDİR?

Vahy kelimesi lügatta işaret, gizli söz, bir şeyi gizli ve süratli şekilde bildirme ve ilham gibi manalara gelir. İslamda vahy; Allah'ın Cebrail aleyhisselam aracılığı ile yahut doğrudan doğruya, seçtigi Peygamberlere emir ve yasaklarını bildirmesidir.
Vahyin çeşitleri vardir. Bu, bazen sadık rüya halinde, ilham suretiyle, arada bir perde olmadan doğrudan doğruya Allah ile konuşarak, bir melek görünmeden çan sesine benzeyen bir sesle, Cebrail'in bir melek, bir insan veya kendi asli şekliyle gelmesiyle doğar.
Vahyi alan Peygamber onu asla unutmaz ve mutlaka insanlara bildirir. Vahiyde bir yanlış anlama yahut unutma olmaz.
Vahy sadece Peygamberlere gelir. Onlardan başka hiç bir kimse Allah'dan vahy aldığını söyleyemez. Böyle bir iddiada bulunan kafir olur. Allah bazı seçkin kullarına, velilerine bir takım şeyleri ilham edebilir. Bu ilham hiç bir za
man vahy degildir. Vahy mutlaka açıklanacaktır, ama ilhamın açıklanma mecburtyeti ve onunla amel edilme mecburiyeti yoktur.
 

DÖRT BÜYÜK KİTAP

Yüce Allah dört büyük Peygambere dört büyük kitap inzal etmiştir. Bunlardan Tevrat Hz.Musa'ya, Zebur Hz.Davud'a, Incil Hz.İsa'ya, Kur'an-ı Kerim de Hz.Muhammed'e (s.a.v.) indirilmiştir. şimdi bu kitaplar hakkında kısa bilgiler verelim:

TEVRAT
Hz. Musa'ya nazil olan ilahi kitaptır. Bir ismi Ahd-i Atik'dir. Müslümanlar dört büyük kitaptan biri olan Tevrat'a, Hz. Musa'ya indiği şekliyle iman ederler.
Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinde de belirtildiği üzere Tevrat, Yahudiler tarafından tahrif edilmiş, asliyetini kaybetmiştir. Bugün (İbranice, Yunanca ve üç ayrı nüsha halinde bulunan Tevrat'ın, Kur'anda Hz.Musa'ya inzal edildigi belirtilen ilahi kitapla hiç bir alakası yoktur. İçlerinde Allah'ın Peygamberlerine bile iftiralar edilmiş, islamla hiç bir ilgisi olmayan konulara yer verilmiştir. Daha çok bir tarih kitabı görünümündedir. Müslümanlar her şeye rağmen, belki içlerinde Allah'ın ayetleri de bulunabilir diye hiç bir semavi kitap hakkında hakaret edici sözler konuşmazlar.

ZEBUR
Hz. Davud'a nazil olan ilahi kitapdır. Içinde daha çok dua ve zikirlerin mevcut olduğu Zebur'da Kur'an-ı Kerim'in dışındaki diğer semavi kitaplar gibi insanlar tarafından tahrif edilmiş, asliyetini kaybetmiştir. Bugün Tevrat'ın sonuna ilave edilmiş bulunan Zebur'un Hz. Davud'a nazil olan aslı nüsha ile hiç bir ilgisi yoktur.
Müslümanlar "Biz Zebur'a iman ediyoruz" dedikleri zaman Hz. Davud'a Allah tarafından nazil olan asıl ilahi kitabı kastederler.

İNCİL 
Dört büyük kitabın birisidir. Allah tarafından Peygamber Hz. İsa'ya inzal
edilmiştir. Kur'an-ı Kerimde bu husus açıkça beyan edilmektedir. Amentünün esaslarından birisi de kitaplara iman etmektir. Bu sebeple bütün müslümanlar Allah'ın Hz. İsa'ya vahyettiği İncil'e iman ederler.
Incil kendisinden önce nazil olan Tevrat ve Zebur'un hükümlerini ortadan kaldırmıştı fakat Hz. Isa'dan çok kısa bir süre sonra bir takım insanlar tarafından değiştirilerek, asliyetini kaybetmiştir. (İncil ismi altında pek çok kitap ortaya çıkmış ve İbranice olarak nazil olan asıl İncil kaybolmuştur. Bu durum Hıristiyanlar arasında çeşitli karışıklıklara sebep olduğu için Bizans Imparatorlarından Kostantin zamanında bir ilim meclisi toplanmış ve yine birbirlerinden farklı dört Incil kaynak kabul edilmiştir. Bunlar Matta, Markus, Luka ve Yuhanna İncilleridir.
Müslümanların inandiğı İncil Hz. İsa'ya nazil olan kitaptır. Bu da ortada mevcut degildir. Diger incillerin hiçbirisi gerçek degildir. Onlara bu şekliyle inanılması mümkün olamaz. Bunlar, içine insan eli karışmış birer tarih kitabı durumundadır. Hatta içlerinde yüce Allah'ın ayeti olması asla mümkün olmayan çok garip sözler vardır.
Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim, İncil'in de hükümlerini ortadan kaldırdığı için ve tek bir harfi bile degiştirilmediği için son ilahi kitaptır. Bugün ondan başka hiç bir kitap Allah'ın kelamı olarak tanınmamaktadır.

KUR'AN-I KERİM
Allah'ın son Peygamberi Hz.Muhammed vasıtasıyla inzal ettiği ilahi ve son kitaptır. Arapça olarak indirilmiştir. Bir tek harfinin bile değiştirilmesi müm kün degildir. Sahih kaynaklara göre Cebrail (A.S.) aracılığı ile 611 yılından 632 yılına kadar 22 sene 2 ay 22 gün süren bir zaman içinde aralıklarla nazil olmuştur. İlk ayetleri Alak Süresinin "Oku!" kelimesiyle başlayan ayetleridir 114 sure ve 6666 ayetten müteşekkildir. Süreleri Mekke ve Medine'de nazil oluşlarına göre Mekki ve Medeni Sureler diye adlandırılır.
Kur'an, kendisinden önce indirilen Tevrat, Zebur, Incil ve suhufların tamamen hükümlerini kaldırmış ve bu kitapta Allah, dini olan Islam'ı tamamlamıştır. Ayetleri insan ruhuna hitap eden derin bir tesire sahiptir. O'nun üzerinde bir söz söylemek asla mümkün olamaz. Edebiyatın en muhteşem devirlerinin yaşandığı Arabistan'da nazil olmaya başlayıca, en kuvvetli edipler bile şaşkınlıklarını gizleyememişler ve "Bundan üstün söz olamaz" demişlerdi
Kur'an, başlı başına bir mücizedir. Her ayetinde sayısız hikmet ve eşsiz bilgiler saklıdır. Geçmiş ve gelecek hadiseleri açıklamıştır. İçinde Allah'a hamd ve övgülerden bahseden kısımlar, emirler, yasaklar, mükafaat vaadeden bölümler, cezalardan bahseden kısımlar, meseller, Peygamberlerin hayat hikayeleri, Kabil ve Habil meselesi, Ad, Semud ve Ashabı Medyen hakkında bilgi; yüz sene ölüp sonra diriltilenler, Ehl-i Kehf kıssası, Harut ve Marut, ölümden kaçanların hadisesi, Fil vakası, Mahfedilen köy şehir ve milletlerin hikayeleri, mümin, münafik ve kafirlerin halleri ve akla gelebilecek her türlü ilmin özü vardır. Kur'an ne şiir ne de nesirdir. O, Allah kelamıdır.
Kur'an okuma ve yazmasi olmayan ümmi bir Peygambere indirildiği için Allah sözü olduğu bir kere daha açıga çırkar. O, Resulullah'ın en büyük mucizesi sayılır. O'ndan bütün insanlar istifade edebilirler. Zira hükümleri bütün insan için geçerlidir.
Kur'an Peygamberimize vahyedilmiştir.O, kendisine vahyedilen her ayeti katipleri denilen arkadaşlarına yazdırmıştır. Onlar o zaman kağıt mevcut olmadığından bu ayetleri enli taşlara, derilere veya kemikler üzerine yazıyorlardı. Peygamberimizin vefatından sonra, Hz. Ömer'in teşvikiyle halife Hz. Ebü Bekir, Vahy Katiplerinden, doğruluk ve ilim sahibi Zeyd Bin Sabiti Kur'an ayetlerini bir araya getirmekle görevlendirdi. Ayetlerin ve surelerin yeri ve sırası zaten Hz. Peygamber tarafından bizzat tayin ve tesbit edilmişti. Hz. Zeyd Bin Sabit'in yaptığı bu çalışma Kur'an-ın kitap şeklinde son ve kati bir nüshasını ortaya çıkarmıştır.
Hz. Osman zamanında bu ilk nüsha çogaltılmış ve İslam memleketlerine gönderilmiştir. Verilen emre göre bütün müslümanlar Kur'anlarını bu nüshaya göre yazacaklar ve hiç bir karışıklığa meydan verilmeyecekti.
Aradan uzun asırlar geçtikten sonra Almanya'da Münih Üniversitesi'nde kurulan "Kur'an Araştırmaları Enstitüsü", bütün dünyadan topladığı 42.000 Kur'an nüshasını bir araya getirip incelemiş, 50 yıl süren bu çalışma neticesinde Kur'an-ı Kerimler arasında hiç bir nüsha farkı olmadığını ve hepsinin aynı şekilde yazılıp, tertip edildiğini bütün dünyaya duyurmuştur. Bu da Kur'anın asla degiştirilemiyeceginin açık bir örneğidir.
Yeryüzünde en çok ezberlenen kitap O'dur. Dünyada yüzbinlerce insan Kur'an hafızıdır. Bu husus da Kur'an-ın son derece anlaşılır olduğunu, dil ve üslubunun mükemmeliyetini ve nihayet edebi bir mücize olduğunu gösterir.
Kur'an-ı Kerimin başka isimleri de vardır. Bunların 90 veya 55 adet olduğu zikredilmiştir. En çok kullanılanları:
El-Kitap (Kur'an-da 230 defa geçer) 
Ummu'I-Kitap
El-Mesani 
Kelam
Nur 
Zikr
Hikmet 
Vahy 
Beyan
Hakk'dır.
 

SUHUF (Sahifeler)

Suhuf, kelime olarak sahifeler demektir. Yüce Allah'ın dört büyük kitaptan başka yine bazı Peygamberlerine gönderdiği sahifeleri vardir. Bunlara da inanır ve iman ederiz.
Sahifeler 100 tanedir. Bunlardan 10 sahife Hz. Adem'e, 50 sahife Hz. Şit'e , 30 sahife Hz. İdris'e, 10 sahife de Hz. İbrahim'e inzal edilmiştir.
Bugün hiç birisi elde mevcut olmayan bu sahifelere iman da müslümanlar olarak bize farzdır.

 

Geri Dön